İnşaat hukuku gerek ülkemizde gerekse de yurtdışında etkin yapısıyla ülke ekonomilerinin lokomotifi niteliğindedir. İnşaat hukukunda arsa sahibi, müteahhit, taşeron arasında çok sıkı bir bağ olduğu gibi inşaat sürecinin zorlu aşamaları bulunması nedeniyle taraflar arasında sıklıkla anlaşmazlıklar da yaşanmaktadır. Yaşanan anlaşmazlıkların yargı yoluna doğrudan taşınması ve yargı sürecinin çok uzun olması nedeniyle tüm tarafların menfaatleri zedelenmekte taraflar ciddi maddi zarara uğramaktadıkları gibi zamanda kaybetmektedirler.
İnşaat hukukundan kaynaklanacak uyuşmazlıkların tamamında yetkin arabulucular huzurunda alternatif uyuşmazlık çözüm yolu olan arabuluculuk yolu ile yapılacak etkin müzakere de taraflar arasındaki anlaşmazlıklar çok kısa sürede bir çözüme kavuşturulabilmektedir. İnşaat hukukundan kaynaklanan uyuşmazlıkların arabuluculuk yolu ile çözüme kavuşturulması taraflara zaman ve para kazandırdığı gibi tarafların hızlı bir şekilde geleceğe odaklanmalarını da sağlayacağından yeni fırsatlarda doğurmaktadır. Tüm tarafların kazanması ile sonuçlanacak etkin arabuluculuk yöntemi inşaat hukuku alanında da vazgeçilmez bir alternatif çözüm yolu olarak kabul edilmektedir.