Ticari davalara ilişkin uyuşmazlıklarda, taraflar genellikle tacirler ve ticari işletmeler olup, arabuluculuğun kısa sürede sonuç alınabilen bir hukuki yol olması, menfaat temelli olması ve gizliliğin esas olması nedeniyle ticari hayatı kolaylaştıran ve geliştiren bir işlevi vardır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu madde 5/A uyarınca konusu alacak ve tazminat olan ticari davalarda öncelikle arabulucuya başvurmak zorunludur. Arabuluculuk süreci en fazla 6 haftada, gerekli görülürse arabulucu tarafından 2 hafta daha uzatılarak, tamamlanır. İlk toplantıya katılmayan taraf, açılacak davada yargılama giderlerinden sorumlu olacaktır.
Ticari davalarda arabuluculuğun dava şartı olmasına ilişkin düzenleme, sadece ticari davalara yöneliktir. Bu sebeple, mutlak ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri dava şartı arabuluculuk kapsamına girmeyecektir. Doğrudan doğruya iflas hali, konkordato mühleti verilmesi, icra takibi, ihtiyati haciz, ihtiyati tedbir talepleri dava şartı arabuluculuk kapsamında sayılmayacaktır. Ancak ticari dava niteliğinde bir dava açılacaksa, ihtiyati tedbirden sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu m. 397 uyarınca 2 hafta içinde, ihtiyati hacizden sonra İcra İflas Kanunu m. 264/1 uyarınca 7 gün içinde arabuluculuğa başvurulmalıdır. Her iki halde de süresinde arabuluculuğa başvurulduğunda dava açma süreleri işlemez.
Ticari dava kendi içinde mutlak ticari dava ve nispi ticari dava olarak ayrılmaktadır. Mutlak ticari davada, tarafların sıfatına ve işin ticari işletmeyle ilgili olup olmadığına bakılmaz. Bu davalarda önemli olan kanun tarafından ticari dava addedilmektir.Türk Ticaret Kanunu kapsamında sayılan tüm davalar mutlak ticari davadır. Bunun için başka bir özelliğin aranmasına gerek yoktur.
İki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davalarıysa nispi ticari dava sayılır. Davanın her iki tarafının da tacir olması gerekir.
Davanın sadece bir ticari işletmeyle ilgili olması yeterli olup, havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar da ticari davalardır. Bu durumlarda, davanın ticari niteliğinin kabul edilmesi için, davanın sadece bir ticari işletmeyle ilgili olması yeterli olup, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması aranmaz.
İtirazın kaldırılması talepleri dava değildir.TTK madde 5/A ticari davaların dava şartı arabuluculuk kapsamında olduğunu düzenlemiştir. Bu nedenle de itirazın kaldırılması dava şartı arabuluculuk kapsamında sayılmayacaktır.
Genel mahkemelerde açılacak itirazın iptali davası sonunda verilecek hükmün niteliği kesin hükümdür. Bu nedenle, itirazın iptali niteliği gereği dava olduğundan, ticari dava niteliğinde bulunması halinde dava şartı arabuluculuk kapsamında sayılacaktır.
Menfi tespit davaları da 7.yargı paketi kapsamında dava şartı arabuluculuk kapsamına alınmıştır.